Süt Nedir?
Süt Nedir? Süt dişi memelilerin yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvıdır.
İnsanoğlu, 5000 yıldan beri süt içmektedir. Bu konudaki ilk kanıtlar Dicle ve Fırat ırmakları arasında kurulan Sümer Uygarlığı’nın Ur kentinde bulunmuştur. Bir yaşam mucizesi diye nitelenebilecek kadar büyük besin değerine sahip olan sütün, insan yaşamındaki yeri insanlık tarihi kadar eskidir. MÖ 26. yüzyıla ait Babil kabartmalarında süt ve süt kesiği temalarının işlendiğini görülebilir.
Kaliforniya Universitesi’nden Doktor Cedric Garland’ın 20 yıllık bir araştırması, süt tüketen kişilerin daha sağlıklı bağırsaklara sahip olduğunu gösterdi. 20 yıl boyunca 2000 kişiyi inceleyen Garland, günde 2-3 bardak süt içen kişilerde bağırsak sorunlarına, hatta bağırsak kanserine pek rastlamadığını belirtti. Bu yüzden Garland, bağırsak kanserini önlemek için günde 2-3 bardak süt tüketilmesini öneriyor.
Diğer bilim insanları gibi, Garland da sütün içerdiği kalsiyum ve D vitamininden dolayı bu kadar yararlı olduğunu ileri sürüyor. 1987 yılında yapılan bir araştırmada, Avusturya’da bol miktarda bağırsak kanserine rastlanması dikkat çekti. Haftada en az 2-3 bardak süt tüketmeyen kişilerde, bağırsak kanserine yakalanma olasılığının daha yüksek olduğu tespit edildi.
Uzmanlar, sütte bulunan kalsiyumun bağırsaklardaki, kansere yol açabilen fazla asitleri yok ettiğini ve böylece sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalıştığını belirtmektedir.
New York Kanser Araştırma Merkezi’nde kanser hastaları incelenip süt içen hastaların kanser hücrelerine bakıldığında, hücre gelişmelerinde yavaşlamaya rastlanmıştır. Böylece, kalsiyumun kanser hücrelerinin gelişimini yavaşlattığı teorisi desteklenmiş oldu. Boston’lu bilim insanları, fermente sütün içerdiği “lactobacillus acidophilus” bakterisinin de bağırsak kanserine karşı etkili olduğunu savunmaktadırlar.
Japon araştırmacılar, her gün süt içerek mide kanserinden de uzak durulabileceğini öne sürmektedirler. Yapılan birçok uluslararası araştırmalarda, süt tüketen kişilerde akciğer kanserine de pek rastlanmadı. Johns Hopkins Üniversitesi araştırmacıları, süt içen kişilerde kronik bronşite pek rastlamadıklarını dile getirdiler.
Uzmanlar sütün sigara, alkol ve bol miktarda kahve gibi bağımlılık yapan maddeleri tüketen kişileri bile koruduğuna dikkat çektiler. Yapılan araştırmalarda 1-2 paket sigara içen ve süt tüketmeyen kişilerde, kronik bronşite yakalanma olasılığının daha yüksek olduğu görüldü.
Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Süt Tüketimi
Süt, insanların doğumlarından itibaren aldıkları ilk besindir. İlk günlerinde annelerinin sütüyle beslenen bebeklere, daha sonraları hem anne sütü hem de hayvani sütler verilir. Anne sütü, insan vücudu tarafından üretilemeyen esansiyel amino asitler ve yağ asitlerini içermesinden dolayı zengin bir besin kaynağıdır. Aynı zamanda içerdiği kalsiyum ile diş ve kemik gelişiminin tamamlanmasında birincil rol oynar.
Anne sütünden kesildikten sonra ekstra hayvani sütlerin tüketimi, çocukların ilerde laktoz intoleransı riskini arttırır. İnek sütü yüksek yağ ve kalori içeriği nedeniyle, eğer tüketiliyorsa, çok dikkat edilmesi ve olabildiğince azaltılması gerekir.
Gençlerde Süt Tüketimi
Küçük bir yaşta süt tüketimine başlamak kemiklerde kırık riskini azaltmadığı gibi bu riski arttırdığı gözlemlenmiştir. ABD’de Harvard Üniversitesi 1997’de böyle bir araştırma yapmıştı. 77 bin kadın hemşire 10 yıl boyunca gözlemlendi. Ancak haftada bir bardak süt içenlerle iki ve daha fazla bardak içenler arasında kol ve kalça kırıkları vaka sayısı bakımından önemli bir fark görülmedi.
Uppsala Üniversitesi ve Karolinska Enstitüsü’nün yaptığı araştırmada, insanlara önce 1987’de ne kadar süt içtikleri soruldu, daha sonra aynı soru 1997’de tekrarlandı. 2010’da bu insanlar arasında ölüm oranı incelendiğinde günde bir bardak süt içenlerde daha fazla kemik kırılması ve erken ölüm oranına rastlandığı görüldü.
Ancak araştırmanın da bazı sorunları vardı. İnsanlara daha önceki yıllarda ne kadar süt tükettikleri sorulmuştu, bunu doğru bir şekilde tahmin etmek mümkün olmayabilirdi, zira süt tüketimi farklı şekillerde olabilirdi.
Ayrıca bu tür araştırmalardaki en büyük sorun burada da kendisini gösteriyordu: İki olay birbiriyle gerçekten bağlantılı mı veya neden-sonuç ilişkisi gerçekten var mı?
Yetişkinlerde Süt Tüketimi
Zamanla süt tüketiminin (başlıca inek sütü) azaltılması yetişkinlik döneminde laktoz intoleransı ve dolayısıyla sütün sindirilememesinden kaynaklanan hazımsızlığa yol açabilir. Bu durumda vücutta gaz birikimi ve yumuşak gaitaya, karın ağrılarına yol açabilir.
Hayvansal süt ve süt ürünlerinin özellikle 20’li yaşlarda tüketimi yaşlılık döneminde kalça kemiği kırığı/çatlağı riskini arttırdığı gözlenmiştir.
Yaşlılık Döneminde Süt Tüketimi
Süt ve süt ürünlerinin uyumluluğu, çeşitliliği ve besleyici olması, bu ürünleri yaşlılar için de değerli kılmaktadır. Süt ve süt ürünleri gıdalara ilgisini kaybeden kişiler için özellikle önemlidir.
Süt çeşitli gıdalarda çeşitli pişirme şekilleri ile kullanılabilir. Soslarda, pudingler de, kahvaltılarda veya soğuk ve sıcak içeceklerde kullanılabilir. Süt ve peynir besleyiciliği arttırmak için diğer gıdalara eklenebilir (Çorbalar, püreler gibi).
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Süt